ANI / ANLATI

  • 4X3A5999 copy 1
  • 4X3A5916 copy 1
  • 12_4X3A5943
  • j
  • 13_4X3A5942 copy 1
  • 11_4X3A5946 a
  • 8_4X3A5953 copy 1
  • 7_4X3A5930 copy 1
  • 4X3A6024 copy 1
  • 4X3A6017
  • 4X3A6010
  • 4X3A5980
  • 4X3A5921
  • 4X3A5972

Elçin Ekinci ve Emirhan Eren’in üretimlerini yanyana getiren “Anı/Anlatı” başlıklı sergi, mimari strüktürler, sivil-anıtsal mimari araştırmaları ve bu yapı karşısında imgenin anlam ve kullanımını “anı” üzerinden ele alıp, bireysel “anlatı”lar çevresinde düşünüyor. Politik ve toplumsal ideolojiden sıyrılan anıt/nesneler, kültür içerisinde bir temsiliyeti yeniden dolaşıma sokmak ve yeniden üretim gibi olgulara işaret ederken aynı zamanda estetik bir kimlik kazanıyor. Yapılar ve nesneler, tıpkı mekan gibi anı ve hayal ile yüklüdür. Katılaşmış bir algı karşısında, geçici anlar oluşturmak sanatçıların üretimlerinde ortak bir dil oluştururken, başka bir zaman diliminde ve konumunda yeni anlamlar üretiyor. Her hatırlama/hatırlatma, aynı zamanda bir unutma/unutturma süreciyse, sanatçıların hafızayı oluşturan veya tazeleyen anlatılar kurması, toplumsal hafızayı yeniden ele alan tartışmaları motive etme noktasında işlev kazanıyor.

Elçin Ekinci, sergide “Gökyüzüne uzanan sonsuz sütunlar” serisinden fotoğraf kolajları, çizimleri, video ve mekansal yerleştirmesi ile yer alıyor. "Tasnifin Bedenleri, Kavuk, Anıt I”, mezar taşları üzerinden iktidar temsiliyeti ve ölüm kavramlarına işaret ederken, anıtsal ve tek bir bedene dönüşüyor. Ekinci’nin “İnşa” videosu, geometrik biçimlendirme, mimari unsurlar, ölçme, sınıflandırma, doğal olanın kalıba sokulması ve tasnif edilme durumunu merkezine alarak, bir tür bilinç anlatısı ortaya çıkarıyor. Kolektif hafıza ile bireysel anı üzerinden okunan "Ten ve Taş" serisinden fotoğraf kolajları ve çizimleri ise, bedenin dönüşümü ile kentsel-mimari dönüşüm arasında görsel imgelerin çarpışması aracılığıyla şiirsel ilişki ağları örüyor.

Emirhan Eren’in “Soyut Yapılar” projesi, belirli bir tarihsel dönemin izleri
olan mimari yapılara referans veriyor. Araştırmalarında fotoğraf aracılığıyla belgelediği Balkan Spomenik’lerinin keskin formları ve agresif materyalleri karşısında kurguladığı yüzey resimleriyle, anıtları anlam dünyalarının dışına sürüklüyor. Doğrudan kurulmuş bir biçimsel ilişkiyi yansıtan resimler, form üzerinden anlamın yeniden inşasını mümkün kılarak sanatçının bireysel anlatılarını ortaya koyuyor. Anıtlar, siyasi iktidarların gücünü büyük ütopyalar üzerinden simgelerken, zaman dışı formlar artık nostaljik bir işlev görüyor.

Elçin Ekinci (1980) Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Bileşik Sanatlar bölümünde lisans eğitiminden sonra Marmara Üniversitesi GSF Heykel bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Projelerinde; varoluş, insan doğası, kültür kavramının kurgu ve konstrüksiyonunu beden ve kent politikaları üzerine araştırıyor. Çalışmaları genellikle bir anlatı ve kurgu etrafında şekillenen sanatçının araştırma ve düşünme süreci kurgu metinlerden, fotoğraf, video ve heykel gibi farklı mediumlardan oluşuyor. Katıldığı sergiler arasında “Kilit Taşı”(2016), “Saklı”(2015), “Düzenin Doğası”(2014), “Hafızanın Düzensiz Topografyası”(2012), “Fikirler Suça Dönüşünce”(2010) yer alıyor.

Emirhan Eren (1988) Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden mezun oldu. Suluboya tekniğini geniş ölçeklerde uygulayan sanatçı sürecin belirsizliğini tasarının değişkenliği üzerinden kurguluyor. Kullandığı malzemenin sınırları ve olanakları doğrultusunda rastlantısal biçimler üzerine yoğunlaşan Eren, bir süredir anlam ve formu; benzeşim üzerinden okuyor, böylece ortaya çıkan eşlemeler aracılığıyla yapıtların arasındaki formal ve anlamsal ilişkiye  odaklanıyor. Eren’in çalışmaları, İstanbul’da, “START ‘Art within Reach’ vol. 3”, C.A.M. Gallery (2015), Annual Open House, Muse (2014) ve Küratörlüğünü Merve Şendil’in üstlendiği “Kasti Hata”, KargaArt sergilerinde yer aldı.

Sergi Fotoğrafları: Anahita Studios

 

Emirhan Eren Soyut YapılarElçin Ekinci Gökyüzüne uzanan sonsuz sütunlar Seyir Panorama

Comments are closed.