İstanbul Anadolu yakasının ikinci en büyük yeşil alanı ve birinci derece doğal sit alanı olan Validebağ Korusu’nu tarihsel, kentsel ve ekolojik bir akıbet deneyimi olarak merkezine alan "Prevantoryum", Elif Çelebi ve Çağrı Saray’ın kolektif üretim yöntemi ile ortaya çıkardıkları bir sergi olarak 21 Mart tarihinden itibaren Kasa Galeri’de. Sanatçılar, bugün metropol mekanı içinde varlığını sürdürmeye çalışan Validebağ Korusu’nu uygun bir karşılaşma uzaklığında keşif, kayıt, araştırma, hatırlama, belgeleme ve temsil sahnesi olarak ele alıyor, bunu yaparlarken koruya dair bir dizi öğe ve izden yola çıkarak kamusal mekanı bir anlam taşıyıcısına dönüştürüyor.
Hastalığa yakalanma riski taşıyan ancak henüz hastalığa yakalanmamış olanlara önleyici koruma/ iyileştirme yöntemlerinin uygulandığı kamusal kurum anlamına gelen "Prevantoryum" başlığıyla sergi, Validebağ Korusu’nu tarihsel/toplumsal/kentsel ve ekolojik farkındalık ile mücadele geleceğinin prova edildiği tüm mekânsal deneyimler için ortak bir alan haline getiriyor.
Desen, fotoğraf, video ve mekan düzenlemesi ile araştırma ve dökümantasyon seçkisinden oluşan sergide Çağrı Saray, Validebağ Korusu’na öznel sanat pratiğindeki ana akslar çerçevesinde yaklaşıyor. Sanatçı, ‘mekan’ın dönüşümünde iktidar mekanizmaları ve meta ekonomisi ilişkisi, kolektif hafıza ve tarihin parçalanmasında kamusal alana yönelik müdahalelerin etkisi çerçevesinde bir okuma öneriyor. Elif Çelebi ise Validebağ Korusu’nu sanat pratiğinde etkin olan canlı türler arasındaki hiyerarşi-üstü bakış açısı perspektifinde ele alıyor. Sanatçı, geçişgenlik, geçicilik ve akışkanlık fikrinin yansıdığı üretimleriyle Validebağ Korusu’nu değişimin “doğal” süreçleri, ekolojik süreklilik ve insan-doğa ilişkisine yönelik olarak bir araştırma sahası haline getirerek parkın ekosistemine yakından bakıyor.
"Prevantoryum"da, Elif Çelebi ve Çağrı Saray aynı anda hem birbirinden farklı hem de ortak bir anlatı yöntemini paylaşarak dökümantasyon-sanatsal yorumlama pratikleri arasında hassas bir dengeyi gözetiyorlar.
Elif Çelebi (1973, Montreal) 2004 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü sanatta yeterlik programından mezun oldu. Çalışmalarında uzun zamandan beri hayvanlar üzerine odaklanmakta; hayvanın ‘öteki’ olmadığına, hiyerarşinin altında yer almadığına işaret etmektedir. Ekoloji ve etoloji üzerine yoğunlaşan sanatçı sadece bir belleğe tutunmaktan öte, ileriye doğru taşınmakta olan bir düşünceye işaret etmektedir; hayvan, insan, bitki, organik ve organik olmayanın birlikteliğinin mümkün olduğu bir dünya. Seçili kişisel sergileri içerisinde, ‘Ekosistemden Ayrılmamak Üzere’, Krank, İstanbul, 2017, ‘Eşzamansız’, Maçka Sanat Galerisi, İstanbul, 2013, ‘Oluştuğumuz Hayvan’, Açık Ekran Yeni Medya Sanatları, 2012 bulunan sanatçı ‘Re-Dejenerasyon’, Sanatorium, İstanbul, 2011, ‘Kaotik Metamorfoz’, Proje 4L, İstanbul, 2010, ‘Refrain: Balkan- Okiawa- Korea, Total Museum of Contemporary Art, Seul, 2005, 15. Venezuella Video Festivali, 2004, ‘Mensch und Tier, Deutsches Hygiene-Museum, Dresden, 2003, 1. Valensiya Bienali, Valensiya, 2001 gibi sergilere katılmıştır. Sanatçı, İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
Çağrı Saray (1979, İstanbul) Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Doçent olarak görevine devam etmektedir. Sanatçı, 2001’den bu yana ”Bellek Mekanları” (2017, Jönkopings Lans Museum, Jönkoping, İsveç), “Unutmanın Eşiği” (2017, Pilot Galeri, İstanbul Türkiye), “Eksilen Zaman” (2015, Özel Galata Rum İlköğretim Okulu, İstanbul, Türkiye), “GriKoridor”(2013, CiteInternationaleDesArts, Paris,Fransa), “4/12:BirEv’in Topografyası” (2011, Daire Galeri, İstanbul, Türkiye) ve “Bellek Kutuları-1” (2001, Atatürk Kitaplığı, İstanbul, Türkiye) sergileri dahil olmak üzere 10 kişisel sergi gerçekleştirmiştir. Ayrıca “Unerlöst” (2017, Corpus-G, İstanbul, Türkiye) “Her Anıyla Alıntılanan Geçmiş” (2016, Depo, Tophane, İstanbul, Türkiye), “Kopuşlar ve Kavuşmalar” (2014, Kuad Galeri, İstanbul, Türkiye), “3. Uluslararası Çanakkale Bienali” (2012, Çanakkale, Türkiye) ve “Ateşin Düştüğü Yer” (2011, Depo, İstanbul, Türkiye) dahil olmak üzere 100’ün üzerinde yurtiçi ve yurtdışı karma ve grup sergilerinde ve çeşitli bienallerde işleri sergilenmiştir. Sanatçı, İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.