Sanatçı inisiyatifi Atış Serbest, 2025 sonbaharında iki farklı mekânda gerçekleşecek çift sergiyle izleyiciyle buluşuyor: “Mâlûmat” başlıklı sergi, 26 Eylül – 2 Kasım 2025 tarihleri arasında Kasa Galeri’de; “Müdavim” başlıklı yerleştirme ve sanatçı müdahaleleri ise Karaköy Olimpiyat’da izlenebilecek. Atış Serbest’in 13 yıllık tarihine referansla şekillenen bu sergi programı, hem kolektif üretim biçimlerini hem de alternatif mekân kullanımına dayalı sergileme stratejilerini bir araya getiriyor.
“Müdavim” ise, yirmi yılı aşkın süredir sanatçıların bir araya geldiği İstanbul Karaköy’ün ikonik mekânlarından Olimpiya’da gerçekleşiyor. Sergi, bu sosyal mekânın müdavimliği üzerinden kurulan bağları görünür kılıyor ve Olimpiyat Restoran'ın birahane katında 57 sanatçının katılımıyla gerçekleşen sanatçı müdahaleleriyle mekânın hafızasını kolektif bir deneyime dönüştürüyor. Sanatçılar: Sevgi Aka, Murat Akagündüz, Ahu Akgün, Şule Nur Alev, Zeycan Alkış, Evrim Altuğ, Levent Aygül, Can Aytekin, Emir Barın, Burçin Başar, Emel Başarık, Şahin Bayraktar, Selim Birsel, Antonio Cosentino, Başak Çalışır, Elif Çelebi, Fulya Çetin & Can Ünlü, Sevde Diker, Burak Dikilitaş, Tuğçe Diri, Elvan Ekren, Ece Eldek, Nermin Er, Eda Gecikmez, Ekin Kano, Gizem Karakaş, Evrim Kavcar, Hakan Bilal Karakaya, Volkan Kızıltunç, Melisa King, Çağla Köseoğulları, Buse Kökçü, Sinan Logie, Seyhan Musaoğlu, Can Özal, Erhan Özışıklı, Yasemin Özcan, Emir Özer, Ekin Saçlıoğlu, İlhan Sayın, Çağrı Saray, Yusuf Sevinçli, Peri Sharpe, Şevket Sönmez, Etem Şahin, Ayça Telgeren, Defne Tesal, Levent Türkan, Gizem Ünlü, Merve Vural, Sevgi Yanar, Atalay Yeni, Nalan Yırtmaç, MK Yurttaş ve Derya Yücel.
“Mâlûmat” sergisi; Ahu Akgün, Ayça Telgeren, Can Aytekin, Çağrı Saray, Defne Tesal ve Levent Aygül’ün, Atış Serbest’in geçmişi üzerine düşünerek ürettikleri yeni işleri bir araya getiriyor. Kasa Galeri’de yer alacak bu bölüm, sanatçıların yıllar içerisinde inisiyatifle kurdukları ilişkilenme biçimlerinin izini sürüyor.
Can Aytekin, Tophane-i Amire binasının tam karşısında konumlanan Nusretiye Camii’deki Hattat Râkım'a ait ‘deve boynu’ denen kuşak yazılarıyla d grubu logosunu bir arada düşünerek yeniden düzenliyor. Atış Serbest'in geçmişte yerleştiği mekanlar; Tophane-i Amire ve Barın Han'ı birleştiren güzergahın üzerinde yer alan Ticaret Han, Doğu Bank rotasından topladığı nesneler ile yine d Grubu’nun logosundan yola çıkarak oluşturduğu formları birleştiriyor. (d Grubu, 1933’te kurulan ve modern sanat anlayışını Türkiye’ye taşıyan öncü ressamlar topluluğudur). Levent Aygül, kişisel pratiğinde tutum olarak benimsediği şekliyle çalışmalarını anahtar kelimelerle anlatmayı seviyor: Mavi, afiş, iki. Ahu Akgün, Atış Serbest'in arşivine bakarken nihayi ifadeye, yani bitmiş bir sergiye değil sahne arkasında olanlara odaklanıyor. Bir sanatçı oluşumu olan Atış Serbest sergilerinin tasarı, bir araya gelme, serginin kurulumu, bu süreç içinde oluşan dayanışma hallerini gün yüzüne çıkarırken kullandığı malzemeyi de bu faaliyetlerin duygusu ile eşleştiriyor. Kağıt, mürekkep ve kalemin rahatlığı, birbirine denk uyumları topluluğun hareket etme kabiliyetiyle örtüşüyor. Ayça Telgeren, sergi dizilerinin gerçekleştiği mekanları Kasa Galeri’nin içine, mekanların temsil ettiği ikonik formları yassılaştırarak taşıyor. Tophane'nin girişinde yerleşen bronz toplar ve tam arkasında yer alan Kılıç Ali Paşa Camii'nin kurşun kubbelerini iki boyuta indirgiyor. Sanatçı ayrıca mekanların gözden kaçan mimari öğelerini görünür hale getiriyor. Minerva Han'ın fasadında bulunan Hermes heykeli, mitolojide güzel sanatların sembolü olan ve giriş kapısında konumlanan baykuşu ve Barın Han'ın orijinal marley yer karolarını Kasa'nın giriş bölümünde buluşturuyor. Defne Tesal, bu güne kadar Atış Serbest sergilerinden aklında kalan hatıra parçalarını tıpkı hafızanın işleyişi gibi fragmanlar halinde hatırlayarak biçimlendiriyor. Ölçeksiz, sınırları muğlak, işlerin sanatçıda uyandırdığı duygulara odaklanan bu üç boyutlu çalışmalar, gerçeğini anımsatan ama gerçeğini yansıtmayan bir tutumla modelleniyor. Çağrı Saray, 2021'de gerçekleşen Mecmu sergisinin bir topoğrafyasını çiziyor. Bu yaklaşımıyla sanatçı, Atış Serbest'in ilişkilenme ve üretim yaklaşımını merkezine alıyor. Kendi pratiğinin bir parçası olan Situasyonist Enternasyonel'in psikocoğrafya kavramından yola çıkarak uyguladıkları haritalama yöntemi, bu iş için de sanatçının kullandığı bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Sanatçı, hatırladığı kadarıyla sergiyi temsili olarak yeniden zihninde oluşturmaya çalışıyor. Serginin gerçekleştiği Barın Han'ın kat planları ise, mekanın içinde hareket etme-ilişkilenme rotası olarak haritanın alt katmanını oluşturuyor.
Galerinin girişinde yer alan duvar yerleştirmesi, Atış Serbest sergilerinin mütevazi arşivini de paylaşıma açıyor.
Atış Serbest Hakkında
2012 yılında Can Aytekin ve Levent Aygül’ün inisiyatifiyle başlayan Atış Serbest, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin içinden doğan bir sergi serileri bütünüdür. Alternatif sergileme alanları yaratma ve dönemin baskın küratöryel dilinden bağımsız olarak bir araya gelebilme arzusuyla doğan bu oluşum, ismini Tophane-i Amire’nin tarihsel işlevine ve kendiliğinden gelişen yapısına mizahi bir atıfla seçmiştir. Geçtiğimiz yıllarda Tophane-i Amire Sarnıç Galerileri, Barın Han gibi farklı mekânlarda düzenlenen sergiler, “bir araya gelebilmek” fikrini sabit bir tanım yerine bir eylem olarak ele almıştır. 2021’de gerçekleşen MECMU sergisi ile mekâna bağlı form çeşitliliği artmış, çok katmanlı ve parçalı yapılarla deneysel sunumlar kurgulanmıştır. Bu yılki eşzamanlı sergiler Mâlûmat ve Müdavim, Atış Serbest’in hem tarihine bir bakış hem de yeni kolektif üretim biçimlerinin çağdaş yansımaları olarak konumlanmaktadır.